Bunu sağlayan fizik yasalarıdır. Ve yasalar evrenin sınırlarıdır.
Evrenin tamamında yasalar geçerliyse demek oluyor ki hiçbir şey tesadüfen ve kaotik olarak olmuyor, her şey yasalara uygun ve düzenli gerçekleşiyor.
Evrenin formülleri tesadüfendir ve bunların tesadüfen oluşmadığını destekleyecek bilimsel bir kanıt yoktur.
Bu sizin temelsiz uydurmanız.
Aksine bilimsel veriler ve bu veriler ışığında işletilen mantık kuralları hiçbir şeyin tesadüfen olmadığını irade sahibi bir Yaratıcı tarafından yaratıldığını gösteriyor.
Şimdi kanıtlardan bazılarını yazacağım, siz de buyurun tesadüfen olduğu iddiasının kanıtlarını yazınız:
İnsan deneyimi sonuçların sebebe bağlı gittiğini gösteriyor. Sebep sonuç ilişkisini kuramasak bile var olduğunu düşünerek mantık yürütelim:
Sebepler sonsuza kadar geri götürülemez. Çünkü bu durumda en sondaki sonucun oluşması için sonsuz sebebin gerçekleşmesi gerekirdi. Bu da hiçbir zaman mümkün olmayacağı için en sondaki sonuç hiçbir zaman ortaya çıkamazdı. Demek ki sebepler sonsuza kadar geri götürülemez, bir ilk sebep olmalı.
İlk sebep varsa o ilk sebebin bir sebebi yok, o ilk sebebin varlığı kendinden ve o ilk sebebin öncesi yok yani ezeli.
İşte o ilk sebep neyse Yaratıcı odur ve buradan anlıyoruz ki Yaratıcının varlığı kendindendir, Yaratıcı ezelidir ve madde termodinamiğin ikinci yasasına göre madde ezeli olamayacağı için Yaratıcı madde ötesidir.
Gördünüz mü mevcut bilimsel veriler ışığında işletilen mantık kuralları bize Yaratıcının kesin var olduğunu söylüyor.
Yaratıcı irade sahibi olmasaydı kendini etkileyip bir şey yaratmasına sebep olacak hiçbir şey olmadığı için hiçbir şey var olmazdı. Bir şeyler var. Öyleyse Yaratıcı irade sahibi yani Tanrı.
Sebep sonuç ilişkisi yoksa zaten varlıkları sebepsiz veya sebepli yaratan bir Yaratıcının varlığına itiraz edecek bir nokta kalmaz. Tüm zaman ve mekanları taramadığımız, zamansızlığı bilmediğimiz için Yaratıcının yokluğunu iddia etmek dogmatik bir tavır olur. En fazla denilecek şey şu: "sebep sonuç ilişkisi varsa Yaratıcı vardır, yoksa da Yaratıcının varlığına itiraz edecek bir nokta yoktur”
Kainatta formül olmasının tesadüf ihtimalini yok ettiği için tasarım seçeneğinin zorunlu olduğu, bu yüzden de sebep sonuç ilişkisi yoksa bile Yaratıcının varlığının zorunlu olduğunu da göz önünde bulundurunca Yaratıcının varlığı açıkça ortaya çıkıyor.
Madem böyle bir iddianız yok; öyleyse kainatın her yerinde yasalar ve formüller geçerli. Demek ki yasa, formül ve düzen var, tesadüf ve kaos yok
Evrenin sınırları aşılamaz.
Siz böyle yazdınız diye şıp diye öyle oldu zaten.
Kendi subjektif inançlarınızı argüman ve kanıt olarak sunamazsınız.
Bize bilimsel ve mantıki kanıtlar sunmalısınız.
Madem düzeni konuşacağız bana düzenden kastınızı söyleyin ona göre cevap vereyim.
Kimin ne kastettiği beni ilgilendirmez.
TDK şöyle tanımlamış:
"Belli yöntem, ilke veya yasalara göre kurulmuş olan durum, uyum, nizam, sistem"
Türk Dil Kurumuna Ait Tüm Sözlükler
sozluk.gov.tr
Sonuç olarak formül/yasa varsa düzen de vardır.
Akilli tasarım olasılık dahilinde bile değil
Yazmıştık:
Siz böyle yazdınız diye şıp diye öyle oldu zaten.
Kendi subjektif inançlarınızı argüman ve kanıt olarak sunamazsınız.
Bize bilimsel ve mantıki kanıtlar sunmalısınız.
Sen bu olasılığa hangi metodla ulaştın?
Yazmıştık:
İnsan deneyimi sonuçların sebebe bağlı gittiğini gösteriyor. Sebep sonuç ilişkisini kuramasak bile var olduğunu düşünerek mantık yürütelim:
Sebepler sonsuza kadar geri götürülemez. Çünkü bu durumda en sondaki sonucun oluşması için sonsuz sebebin gerçekleşmesi gerekirdi. Bu da hiçbir zaman mümkün olmayacağı için en sondaki sonuç hiçbir zaman ortaya çıkamazdı. Demek ki sebepler sonsuza kadar geri götürülemez, bir ilk sebep olmalı.
İlk sebep varsa o ilk sebebin bir sebebi yok, o ilk sebebin varlığı kendinden ve o ilk sebebin öncesi yok yani ezeli.
İşte o ilk sebep neyse Yaratıcı odur ve buradan anlıyoruz ki Yaratıcının varlığı kendindendir, Yaratıcı ezelidir ve madde termodinamiğin ikinci yasasına göre madde ezeli olamayacağı için Yaratıcı madde ötesidir.
Gördünüz mü mevcut bilimsel veriler ışığında işletilen mantık kuralları bize Yaratıcının kesin var olduğunu söylüyor.
Yaratıcı irade sahibi olmasaydı kendini etkileyip bir şey yaratmasına sebep olacak hiçbir şey olmadığı için hiçbir şey var olmazdı. Bir şeyler var. Öyleyse Yaratıcı irade sahibi yani Tanrı.
Sebep sonuç ilişkisi yoksa zaten varlıkları sebepsiz veya sebepli yaratan bir Yaratıcının varlığına itiraz edecek bir nokta kalmaz. Tüm zaman ve mekanları taramadığımız, zamansızlığı bilmediğimiz için Yaratıcının yokluğunu iddia etmek dogmatik bir tavır olur. En fazla denilecek şey şu: "sebep sonuç ilişkisi varsa Yaratıcı vardır, yoksa da Yaratıcının varlığına itiraz edecek bir nokta yoktur”
Kainatta formül olmasının tesadüf ihtimalini yok ettiği için tasarım seçeneğinin zorunlu olduğu, bu yüzden de sebep sonuç ilişkisi yoksa bile Yaratıcının varlığının zorunlu olduğunu da göz önünde bulundurunca Yaratıcının varlığı açıkça ortaya çıkıyor.