Evet, gerçeği bilmiyoruz. Kimse de bilmiyor
Benim gerçeği bilmediğimi iddia edemezsiniz.
Siz kendiniz adına gerçeği bilmediğinizi ve benim yazdıklarımın yanlış olduğunu söyleyemeyeceğinizi kabul ettiniz.
Ben ise kendimin gerçeği bilmediğim iddianızı kabul etmiyorum.
Siz gerçeği bilmediğinizi kabul etmenize rağmen ateizm doğrudur diyorsunuz, bu durumda ateizmi dogmatik olarak savunmuş oluyorsunuz.
Ben ise Yaratıcının varlığının mevcut bilimsel veriler ve mantık kurallarına göre ortada olduğunu söylüyorum.
Siz mantık kurallarına aykırı ihtimal olan ateizmi doğru kabul ediyorsunuz, ben de mantık kurallarına göre zorunlu seçenek olan Yaratıcının varlığı seçeneğini tercih ediyorum.
Olay sadece bu.
Ben şimdi karşıma çıkmasını istiyorum.
Yaratıcı sizin keyfinize göre hareket etmek zorunda değil.
Sizi en yakınınızdaki mantık kitabına havale ediyorum.
Zaten senin kanıtlama yöntemin mantıksal, bilimsel değil.
Bilimsel verileri big bang e kadar kullanıyorum. Zaten olması gereken de bu.
Mantıksal yöntemlerle Yaratıcının varlığını kanıtladığımı kabul etme erdemi gösterdiğiniz için sizi tebrik ederim.
Suyun yapısı neden oda sıcaklığında sıvı kalacak şekilde?
Çünkü Allah öyle tercih buyurmuş.
Ben evrenin dışı için kesin bir şey söylenemez dedim ve evrenin dışındaki bir şeyi çürütmek imkansız dedim. Ama bu ateizmin geçerli olmadığı anlamına gelmez.
Evrenin dışında mantık kurallarını uyguladığımızda karşımıza Yaratıcının varlığı zorunlu seçenek olarak çıkıyor.
Bu durumda ateizmin mantık kurallarına aykırı olduğu ortaya çıkıyor.
Tabii ki buna rağmen yine de isteyen ateizmi kabul eder, kendi tercihidir.
Evrim ağacından hızlı bir şekilde öğrenebilirsin. Hem makaleleri var hem videoları var.
Evrim ağacının sadece bir videosunda 30 küsur bilimsel hata var. Tek tek hepsini forumda yazmıştım. O yüzden orada yazan doğrular olmakla birlikte doğru olmayan da bir çok şey var.
Bitkiler kendi çıkarları için böyle oldu dedim. Kendi çıkarları neyi emrederse ona göre şekil alırlar.
Bitkiler böyle bir şey demiyor zaten. Milyonlarca farklı mutasyon. Hayatta kalmalarında dezavantaj olan mutasyona sahip olan bitkiler yok oldu, hayatta kalmasında yardımcı olan ya da nötr olan mutasyonlara sahip olanlar devam etti. Dünya üzerinde bulunan türlerin %99'unun yok olma sebebi de budur.
Üreme hücresinde mutasyon olmadan kendi çıkarlarına uygun evrimleşemezler.
Kendi çıkarlarına uygun olan mutasyonlar ne zaman, hangi gende, niçin meydana geldiler?
Kendi çıkarlarına uygun olan bu mutasyonu geçirmediği için elendiği iddia edilen bitkilerle şimdiye kadar hiç karşılaşmadığımız halde bu hayali varsayımı neden bilimsel kanıtlı bir gerçekmiş gibi kabul edelim ki?
Evrimi savunmayan site zaten bilimi anlamıyor demektir. Çünkü bu kuram kuantum görelilik big bang teorilerinden daha sağlam bir teori.
Yazmıştık:
Değişim anlamındaki evrim tabii ki vardır ve İslamla çelişen bir tarafı yoktur ama dinozorun kuşa, maymunun insana dönüşmesi gibi büyük çaplı evrimleşme bilimsel olarak imkansız hayali bir VARSAYIMdır. Bu yüzden ben kainatta var olan ama belli sınırlar içerisindeki küçük değişimlere mikroevrim, dinozorun kuşa dönüşmesi gibi büyük değişimlere makroevrim diyorum. Mikroevrim bilimsel bir gerçektir ve İslamla çelişmezken, makroevrim bilimsel olarak imkansız hayali bir VARSAYIMdır.
Bir şeyin bilimsel olarak doğru kabul edilebilmesi için gözlemlenebilmesi ve her seferinde deneylerin aynı sonucu vermesi gerekir.
Gözlem olarak canlılardaki fizyolojik vs benzerliği gösteriyorlar. Oysaki bu benzerliklerin yaratılışta da mantıklı açıklaması var. Tek açıklama ortak atadan gelme olmadığı için benzerlik delil olarak kabul edilemez. Hem de fiziksel benzerliğe göre yapılan sınıflandırmanın yanlış olduğunu bugün bilimsel olarak biliyoruz. Demek ki benzerlik yakın akrabalık göstergesi değil. Gözlem olarak canlılar arasında genetik benzerlik delil olarak gösteriliyor. Oysaki iki sölekant türü arasındaki genetik benzerlik şempanze ve insan arasındakinden daha az. Bilimsel olarak iki sölekant türünün daha yakın akraba olduğu kesin. Sölekant gibi başka canlılar da var. Bilimsel kanıtın temel özelliği olan her seferinde aynı sonucu verme özelliği kanıt olarak gösterilen genetik benzerlik için geçerli değil. Demek ki genetik benzerlik de kanıt olarak kabul edilemez; çünkü yanıltıcı sonuçlar da verebiliyor. Ellerinde bir tek mikroevrimi doğrulayan deney ve gözlemler kaldığı için büyük bir sahtekarlık ve demagoji örneği olarak mikroevrim kanıtlarını makroevrime de kanıtmış gibi sunmak kalıyor. Buna gerekçe olarak da mikroevrimlerin birikerek kaçınılmaz olarak makroevrimi netice vereceği VARSAYIMını gösteriyorlar. Oysaki iki sölekant türünde mikroevrimler şempanze ile insandan daha fazla birikmiş ama makroevrimi netice vermemiş. Bakteriler 20 dakikada yeni nesil veriyor. Buna rağmen onlarca yıldır laboratuvarda bakterilerin genetik yapıları değiştirilip mikroevrim biriktirilmesine rağmen makroevrim olmuyor. Mikroevrimlerin birikerek makroevrimi netice vermediğini gösteren bu kadar çok deney ve gözlem varken makroevrimi netice veren tek bir deney ve gözlem yok. Demek ki mikroevrimlerin birikerek makroevrimi netice vermesi hayali VARSAYIMI yanlış.
Son olarak bu kadar bilim adamının makroevrimi savunduğunu iddia ederek kendileriyle çelişiyorlar. Müslümanları olaylara dogmatik değil bilimsel bakmaya davet edenler, kendi akıllarını makroevrimi savunan bilim insanlarına kiraya verip onları tartışılmaz dogma haline getiriyorlar. Bir şeyi sırf birileri öyle diyor diye doğru kabul etmek apaçık dogmatik bir bakış açısıdır.
Daha detaylı bilgi için arzu edenler linki inceleyebilir:
1-Biliyoruz ki genetik benzerlikler, fizyolojik benzerlikler için şarttır. Bu durumda benzer fizyolojiye sahip canlıların benzer genetiğe sahip olması normaldir. Hayali varsayım olan, bu benzerliklerin birbirinden makroevrim sonucu oluşmuş olması. Bu benzerliklerin yaratılış tezinde de gayet...
antidogmatik.com
Ha mutasyona uğramanın içeriğini mesela @unacceptable a sorabiliriz.
Zamanında çok sordum ama cevap veremedi.
Hatta istediğiniz bilimsel makaleye, internet sitelerine, kitaplara bakabilirsiniz diyorum ama yine de dinozorun kuşa maymunun insana dönüşmesi ölçüsünde hayali makroevrim VARSAYIMıyla ilgili sorularıma cevap verebilen çıkmadı.
Bu hayali VARSAYIMların bilimsel kanıtlanmış gerçekler değil hayali VARSAYIMLAR olduğu gerçeğini kabul etmedikleri sürece de cevap verebilen zaten çıkmayacak.