Bu da okuduğunuz/dinlediğiniz zır cahil ateistlerin başka bir uydurması.
Templeton Ödülü,
Michael Faraday Ödülü,
Klumpke-Roberts Ödülü sahibi Kaliforniya'daki Chapman Üniversitesi Kuantum Araştırmaları Enstitüsü'nde görevli fizik Profesörü Paul Davies diyor ki:
“Bilim, evrenin her kademede tamamıyla mantığa ve akla uygun olduğu varsayımına dayanmaktadır. Ateistler, doğa kanunlarının herhangi bir gerekçesinin olmadığını ve evrenin tamamen anlamsız olduğunu iddia etmektedirler. Bir bilim adamı olarak bu düşünceyi kabul edemiyorum. Evrenin mantıklı, düzenli yapısının köklerinin yattığı sağlam mantıklı bir temel olmalıdır.” (Editörlüğünü Russell Stannard’ın yaptığı God fort the 21st Century’de Paul Davies, “What Happened Before the Big Bang?”, Philadelphia, Templeton Foundation Press, 2000, 12)
Siz ve sizi tenzih ederek söylüyorum zır cahil ateistler bu adamın bilmediği ne biliyor da Tanrının bilimle çeliştiğini iddia ediyor?
Stephen Hawking şöyle der:
“
En büyük kanıt, evrendeki düzendir. Evren hakkında daha fazla şey keşfettikçe evrenin mantıklı kanunlarca yönetilmekte olduğuna dair daha fazla şey keşfederiz. Ve hâlâ aklınızda şu soru olur:
‘Evrenin var olma nedeni nedir?’ İsterseniz yaratıcıyı bu denklemin cevabı olarak tanımlayabilirsiniz.” (Gregory Benford, “Leaping the Abyss: Stephen Hawking on Black Holes, Unified Field Theory and Marilyn Monroe, Reason 4.02, Nisan 2002: 29)
Stephen Hawking evrende düzen olduğunu ve istenilirse evrenin var olma nedeninin bir Yaratıcı olarak tanımlanabileceğini söylerken siz ve sizi tenzih ederek söylüyorum zır cahil ateistler bu adamın bilmediği ne biliyor da Tanrının bilimle çeliştiğini ve evrende düzen olmadığını iddia ediyorsunuz?
Şimdi Eintein'e bakalım:
Doğanın denge ve düzenine şahit olan ve bir yaratıcı fikrini kabul edenlerden biri de Einstein’dır. Einstein, evrenin muazzam bir düzen ve belirli kurallar çerçevesinde işlediğini beyan eder ve belirli sınırları olan aklımızın, takımyıldızlarını hareket ettiren gizemli gücün varlığını kavrayabildiğini ifade eder. (Max Jammer, Einstein ve Din, Princeton, NJ: Princeton University Press, 1999, 48)
Einstein, Ateist olarak anılmasına sürekli karşı çıkmıştır. Prens Hubertus ile yaptığı bir sohbette
“Beni asıl sinirlendiren şey, yaratıcının varlığını inkâr eden insanların görüşlerini desteklemek için benden alıntılar yapmalarıdır.” demiştir. (Jammer, Einstein ve Din, 150)
Yine, Einstein şunları söyler:
Bilimle ciddi biçimde uğraşan herkes, doğanın kanunlarının insanoğlundan üstün ve karşısında tüm alçak gönüllüğümüzle saygı duymamız gereken
bir yaratıcının varlığının tezahürü olduğuna inanır. (Jammer, Einstein ve Din, 93)
Einstein evrende düzen olduğunu ve bilimle ciddi biçimde uğraşan herkesin doğa kanunlarının Yaratıcının varlığının tezahürü olduğuna inandığını söylerken siz ve sizi tenzih ederek söylüyorum zır cahil ateistler bu adamın bilmediği ne biliyor da Tanrının bilimle çeliştiğini ve evrende düzen olmadığını iddia ediyorsunuz?
Şimdi Heisenberg'e bakalım:
Belirsizlik prensibi ve matris mekaniği ile bilinen Werner Heisenberg,
“Yaşamım boyunca sürekli olarak bilim ve din ilişkisini düşünmek zorunda kalmışımdır. Çünkü, her ikisinin işaret ettikleri şeyin (yaratıcının) gerçekliğinden asla kuşku duymamışımdır.” demiş (Werner Heisenberg, Across The Frontiers. Trc. Peter Heath, San Francisco: Harper & Row, 1974, 213) evrendeki mükemmel
düzenin varlığına işaret ederek bu düzenin bozulması halinde insanlığın başına toplama kampları ve atom bombalarından bile daha kötü şeyler gelebileceğini beyan etmiştir. (Werner Heisenberg, Physics and Beyond, San Francisco: Harper & Row, 1971, Edt. Timothy Ferris, The World Treasury of Physics, Astronomy and Mathematics, New York: Little, Brown, 1991, 826)
Heisenberg evrende düzen olduğunu ve bilimle dinin işaret ettikleri şeyin gerçekliğinden kuşku duymadığını söylerken siz ve sizi tenzih ederek söylüyorum zır cahil ateistler bu adamın bilmediği ne biliyor da Tanrının bilimle çeliştiğini ve evrende düzen olmadığını iddia ediyorsunuz?