Nur Cemaatinin Yapısı, İşleyişi Ve Amaçları
- Konuyu başlatan apokalips
- Yayın tarihi
-
- Etiketler
- nurculuk said nursi
Benim de annem ve babam nurcu. Babam cemaatin önde gelenlerinden.
Arkadaş çok haklı tespitlerde bulunmuş. Kişiye yaklaşım biçimleri, cemaatteki hiyerarşi, "abilerin" din konusunda hiçbir şey bilmemesi kesinlikle doğru.
Bir abiye din konusunda bir şey soracak olursanız risalelerde geçmiyor ise size, muhtemelen, cevap veremeyecektir. Din konusunda bilgileri aşırı derecede kısıtlıdır.
Çok ısrarcı değillerdir ama aynı zamanda çok ısrarcılardır.
Okullara yakın yerlerde, bazı, dershanelerde öğle yemeği verilir. Bu sayede fakir veya para harcamak istemeyen öğrencileri kolaylıkla kazanırlar.
Said Nursî, onlara göre, Mehdi'dir. Bu bilgiyi herkesle paylaşmazlar.
Bediüzzaman'ın Kuran'daki bir takım şeyleri bilmem ne yaparak kıyametin kopabileceği tarihi bulduğunu ve
bunu Kastamonu Lâhikasında belirttiğini (sanırım gizli bir şekilde belirtmiş) ve bunu kimseye söylememem gerektiğini eğer söylersem Allah'ın kıyamet tarihini değiştirebileceğini söylemişti. ( bilgelikyolunda tam senlik)
İslam'da ruhbanlık yoktur ama nur cemaatindeki vakıflar tam anlamıyla ruhbandır. Evlenirlerse veya çalışmak isterlerse vakıf olamazlar. Bir vakıftan beklenen yalnızca risale, azıcık kuran, cevşen okuması, dershanedeki görevini yerine getirmesi ve ibadet etmesidir.
Arkadaş çok haklı tespitlerde bulunmuş. Kişiye yaklaşım biçimleri, cemaatteki hiyerarşi, "abilerin" din konusunda hiçbir şey bilmemesi kesinlikle doğru.
Bir abiye din konusunda bir şey soracak olursanız risalelerde geçmiyor ise size, muhtemelen, cevap veremeyecektir. Din konusunda bilgileri aşırı derecede kısıtlıdır.
Çok ısrarcı değillerdir ama aynı zamanda çok ısrarcılardır.
Okullara yakın yerlerde, bazı, dershanelerde öğle yemeği verilir. Bu sayede fakir veya para harcamak istemeyen öğrencileri kolaylıkla kazanırlar.
Said Nursî, onlara göre, Mehdi'dir. Bu bilgiyi herkesle paylaşmazlar.
Bediüzzaman'ın Kuran'daki bir takım şeyleri bilmem ne yaparak kıyametin kopabileceği tarihi bulduğunu ve
bunu Kastamonu Lâhikasında belirttiğini (sanırım gizli bir şekilde belirtmiş) ve bunu kimseye söylememem gerektiğini eğer söylersem Allah'ın kıyamet tarihini değiştirebileceğini söylemişti. ( bilgelikyolunda tam senlik)
İslam'da ruhbanlık yoktur ama nur cemaatindeki vakıflar tam anlamıyla ruhbandır. Evlenirlerse veya çalışmak isterlerse vakıf olamazlar. Bir vakıftan beklenen yalnızca risale, azıcık kuran, cevşen okuması, dershanedeki görevini yerine getirmesi ve ibadet etmesidir.
Oha len onu diyene ben de şeyim. İman hakikatlarını çok güzel anlatmış Allah razı olsun. Mehdi demek ne alaka? Onun Allah vergisi bir aklı var kullanmış Allah'ın izniyle. Bu bilgi cemaatlerden çok kişisel bilgidir.
Yazan tarafından düzenlendi:
Öyle bir şey de olamaz. Ayet ile sabit.
Herkes benim şeyhim en iyi kafasında olduğu için böyle manyakça şeyler ortaya çıkıyor. Mahmutçular da şeyhlerinin çok büyük alim olduğunu iddia ediyorlardı.
Biliyorum.
Alim farklı bir şey. Mahalle imamı da o köyün Alimi olarak geçebilir. Alimlerimiz zaten var Allah vergisi, Allah'ın izniyle bizlere yardımcı olmuşlar olmaya da devam ediyorlar Allah'ın izniyle. Burada konu bir insanın sevgisini ölçü ile bilmek. Ben kalplerini tabii ki de bilemem ama mehdidir Said Nursi, kıyameti ben biliyorum falan dememiştir. Ayet ile sabit sonuç olarak ehli sünnet alimi böyle bir şey yapmaz yaptıysa büyük hatadır. @bilgelikyolunda yorumunu merak ettim reis. Kıyamet ile ilgili bilgi geçtiğini sanmıyorum öyle bir hata yapmış olabilir mi?
Bediüzzaman'ın kıyamet vakti hakkındaki tahminlerinin, gayba müdahale olarak algılanması cihetinde gelen iddialar ve cevapları | Sorularla Risale
İtiraz edilen kısım: Ramazan-ı Şerif’te onuncu günün ikinci saatinde birden bu Hadîs-i Şerif hatırıma geldi. Belki, Risale-i Nur şâkirdlerinin tâifesi ne kadar devam edeceğini düşündüğüme binaen ihtar edildi. "Lâ tezâlü tāifetun min ümmetî" (şedde sayılır, tenvin sayılmaz) fıkrasının makam-ı...
sorularlarisale.com
Aynı yerde Bediüzzaman’ın: “Bu imalar gerçi birer tevafuk olduğundan delil olmaz ve kuvvetli değil, fakat bana birden ihtar edilmesi bana kanaat verdi. Hem kıyamet vaktini kat’î tarzda kimse bilmez; fakat, böyle imalar ile bir nevi kanaat, bir galib-i ihtimal gelebilir.” (Kastamonu, s.28) ifadesini görmezlikten gelen kimsenin durumu, sırf başkalarını aldatmak için körlük numarasını yapan şımarık ve sahtekâr dilencinin durumuna benzer.
Gördüğün gibi tarih vermiyor. Çarptırmayın la konuları artık.
Yazan tarafından düzenlendi:
Ben açıp okumadım, sadece bana böyle bir şeyin olduğunu bir abi söyledi.
Aynı yerde Bediüzzaman’ın: “Bu imalar gerçi birer tevafuk olduğundan delil olmaz ve kuvvetli değil, fakat bana birden ihtar edilmesi bana kanaat verdi. Hem kıyamet vaktini kat’î tarzda kimse bilmez; fakat, böyle imalar ile bir nevi kanaat, bir galib-i ihtimal gelebilir.” (Kastamonu, s.28) ifadesini görmezlikten gelen kimsenin durumu, sırf başkalarını aldatmak için körlük numarasını yapan şımarık ve sahtekâr dilencinin durumuna benzer.
Ulan aç oku! Tarih veriyor mu vermiyor mu görürsün!Alim farklı bir şey. Mahalle imamı da o köyün Alimi olarak geçebilir. Alimlerimiz zaten var Allah vergisi, Allah'ın izniyle bizlere yardımcı olmuşlar olmaya da devam ediyorlar Allah'ın izniyle. Burada konu bir insanın sevgisini ölçü ile bilmek. Ben kalplerini tabii ki de bilemem ama mehdidir Said Nursi, kıyameti ben biliyorum falan dememiştir. Ayet ile sabit sonuç olarak ehli sünnet alimi böyle bir şey yapmaz yaptıysa büyük hatadır. @bilgelikyolunda yorumunu merak ettim reis. Kıyamet ile ilgili bilgi geçtiğini sanmıyorum öyle bir hata yapmış olabilir mi?
Bediüzzaman'ın kıyamet vakti hakkındaki tahminlerinin, gayba müdahale olarak algılanması cihetinde gelen iddialar ve cevapları | Sorularla Risale
İtiraz edilen kısım: Ramazan-ı Şerif’te onuncu günün ikinci saatinde birden bu Hadîs-i Şerif hatırıma geldi. Belki, Risale-i Nur şâkirdlerinin tâifesi ne kadar devam edeceğini düşündüğüme binaen ihtar edildi. "Lâ tezâlü tāifetun min ümmetî" (şedde sayılır, tenvin sayılmaz) fıkrasının makam-ı...
Aynı yerde Bediüzzaman’ın: “Bu imalar gerçi birer tevafuk olduğundan delil olmaz ve kuvvetli değil, fakat bana birden ihtar edilmesi bana kanaat verdi. Hem kıyamet vaktini kat’î tarzda kimse bilmez; fakat, böyle imalar ile bir nevi kanaat, bir galib-i ihtimal gelebilir.” (Kastamonu, s.28) ifadesini görmezlikten gelen kimsenin durumu, sırf başkalarını aldatmak için körlük numarasını yapan şımarık ve sahtekâr dilencinin durumuna benzer.
Gördüğün gibi tarih vermiyor. Çarptırmayın la konuları artık.
... Fıkrası dahi, makamı cifrisi bin besyuz kırkbeş olup kafirin başında kıyamet kopmasına ima eder...
Cayı dikkat ve hayrettir ki ; üç fıkra bilittifak binbesyuz tarihini göstermesiyle beraber, tam tamına manidar, makul ve hikmeti bir surette bin beş yuz altıdan ta kırk ikiye ta kırk beşe kadar üç inkılabı azimin ayrı ayri zamanlarına tetabuk ve tevafujkaridir...
Sonra senin attığın yer geliyor ve bunun birden aklına gelmesi kendinde kıyametin bu tarihte kopabileceğine dair kanaat oluşturduğunu söylüyor.
Aynı yerde Bediüzzaman’ın: “Bu imalar gerçi birer tevafuk olduğundan delil olmaz ve kuvvetli değil, fakat bana birden ihtar edilmesi bana kanaat verdi. Hem kıyamet vaktini kat’î tarzda kimse bilmez; fakat, böyle imalar ile bir nevi kanaat, bir galib-i ihtimal gelebilir.” (Kastamonu, s.28) ifadesini görmezlikten gelen kimsenin durumu, sırf başkalarını aldatmak için körlük numarasını yapan şımarık ve sahtekâr dilencinin durumuna benzer.
İhtimal diyor , kimse bilmez;(Allah'tan başkası)
Aynı şeyi atıp durma!
Ben, Said kıyametin kopacağı kesin tarihi veriyor mu dedim?
Said orada bu tarihte kopabilir diyor, buna inanıyor ve bir ihtimal bu tutabilir diyor.
