Evet, yok olacağız.Ölünce yok mu olacağız? O zaman hayatın amacı ölümsüzlüğü bulmak olmaz mı?
Yapı taşları sonsuzdur, formlar sonludur.Ölünce yok mu olacağız? O zaman hayatın amacı ölümsüzlüğü bulmak olmaz mı?
Ölünce ayvayı yiyecez demeye dilin varmıyor galiba.Yapı taşları sonsuzdur, formlar sonludur.
Bilinçte bir formdur ve sonludur.
Formasyonlar her zaman değişirler.
Değişim değişmeyen tek şeydir.
Dedim ya bilinç sonludur diye. Bu ne demek? Ölünce ilerisi yok demek.Ölünce ayvayı yiyecez demeye dilin varmıyor galiba.
Hoş bulduk.seni tekrar gördüğüme harbiden sevindim
Var olmak bir ölüm süreci midir demek istiyorsun?Belki de aslında ölümü yaşıyoruz, olamaz mı? Bir de olaya tersten bakalım.
Kesinlikle ancak belki de aslında yaşam dediğimiz şey yaşadığımız ölümdür.Var olmak bir ölüm süreci midir demek istiyorsun?
Bende biraz ekleme yapayım konuya;
Açıkçası yaşamak formu korumaktır. Bu yüzden canlılar formlarını korumaya çalışırlar.
İnsanların yobazlıklarının sebebi de bu hayatta kalma iç güdüsüne dayanır.
İnsanların alışkanlıklarını devam ettirmesi de aynı bu iç güdüye dayanır.
Yani iyi veya kötü olması fark etmeksizin canlılar hayatta kalmak için formlarını korumaya eğilimlidirler.
Sen şunu deyince Yıldız Gezgini'ni aklıma getirdin. Şu an okuyorum ve tavsiye ederim. Ruha inanmasan da işaretlediğim kısımla ilgili yaşadıkları geldi aklıma karakterimizin. Neyse bence sonsuz yaşama sahipsek bile başka formlarda gelebilmeliyiz. Ölüm olmasının en iyi yanı belki de yaşam enerjisi vermesidir.Yok olmamak iyi bir şey değil zaten. Sonsuza kadar anan filan, baban filan, amcan filan, dayın filan, teyzen filan, halan filan ve kuzenlerin filan falan. Öyle iş mi olur hiç? Sonsuza kadar aynı kişi olunur mu hiç yahu? Öyle şey zaten olmaz da, iyi bir şey de değil. Her şeyin resetlenmesi, sıfırdan tekrar başlaması hem gerekir, hem de iyidir.
Ne dünya yok olmakla, ne evren ölmekle hiç bir şey bitmez. her şey tekrarlanır ve devam eder. Süreç sonsuzdur. Süreç sonsuz olmasa şu an olmazdı. Şu anın gerisinde sonsuz bir zaman ve önünde sonsuz bir zaman var. Zaman duramaz, o halde başlamamıştır. Tıpkı uzayın sonu olamayacağı gibi. Uzay/zaman/madde/enerji sonsuzdur.
Ölünce yok mu olacağız? O zaman hayatın amacı ölümsüzlüğü bulmak olmaz mı?
Ahiret de insanın ölüm ile başa çıkmak için uydurduğu bir şeydir.
Evet yok olacağız hem de sonsuza kadar...
Beyin ölümü gerçekleştiği için zihin yok olacak.
Beden ise zamanla çürüyecek.
Bilincimiz kapanacak, nasıl doğmadan önceki zamanı bilmiyorsan onun gibi olacak.
Arzu edenler linki inceleyebilir:ölüm genel anlamıyla bir trajedidir.
Yazmıştık:Tanrı yoktur ve olamaz.
İnsan deneyimi sonuçların sebebe bağlı gittiğini gösteriyor. Sebep sonuç ilişkisini kuramasak bile var olduğunu düşünerek mantık yürütelim:
Sebepler sonsuza kadar geri götürülemez. Çünkü bu durumda en sondaki sonucun oluşması için sonsuz sebebin gerçekleşmesi gerekirdi. Bu da hiçbir zaman mümkün olmayacağı için en sondaki sonuç hiçbir zaman ortaya çıkamazdı. Demek ki sebepler sonsuza kadar geri götürülemez, bir ilk sebep olmalı.
İlk sebep varsa o ilk sebebin bir sebebi yok, o ilk sebebin varlığı kendinden ve o ilk sebebin öncesi yok yani ezeli.
İşte o ilk sebep neyse Yaratıcı odur ve buradan anlıyoruz ki Yaratıcının varlığı kendindendir, Yaratıcı ezelidir ve madde termodinamiğin ikinci yasasına göre madde ezeli olamayacağı için Yaratıcı madde ötesidir.
Gördünüz mü mevcut bilimsel veriler ışığında işletilen mantık kuralları bize Yaratıcının kesin var olduğunu söylüyor.
Yaratıcı irade sahibi olmasaydı kendini etkileyip bir şey yaratmasına sebep olacak hiçbir şey olmadığı için hiçbir şey var olmazdı. Bir şeyler var. Öyleyse Yaratıcı irade sahibi yani Tanrı.
Sebep sonuç ilişkisi yoksa zaten varlıkları sebepsiz veya sebepli yaratan bir Yaratıcının varlığına itiraz edecek bir nokta kalmaz. Tüm zaman ve mekanları taramadığımız, zamansızlığı bilmediğimiz için Yaratıcının yokluğunu iddia etmek dogmatik bir tavır olur. En fazla denilecek şey şu: "sebep sonuç ilişkisi varsa Yaratıcı vardır, yoksa da Yaratıcının varlığına itiraz edecek bir nokta yoktur”
Kainatta formül olmasının tesadüf ihtimalini yok ettiği için tasarım seçeneğinin zorunlu olduğu, bu yüzden de sebep sonuç ilişkisi yoksa bile Yaratıcının varlığının zorunlu olduğunu da göz önünde bulundurunca Yaratıcının varlığı açıkça ortaya çıkıyor.
İlk oluşan canlı var olan besini enzim olmadan nasıl parçalayıp enerji üretti? Enzim olmadan bu mekanizmadaki bir çok reaksiyondan sadece biri 300 yıl sürer. 300 yıl boyunca canlı nasıl hayatta kaldı? Bu enerji üretim mekanizmasını nereden öğrendi?
İlk oluşan hücrede savunma sistemleri tesadüfen ve bir anda mı oluştu? Bir anda oluşmadıysa oluşana kadar hücre ölürdü. Makroevrimcilerin iddia ettiği gibi, bu savunma sisteminin milyonlarca yılda geliştirildiğini kabul etsek, hücrenin hayatta kalmasına ve kendini nesilden nesile sağlam bir şekilde aktarabilmesine ne ile hükmedeceğiz? Çok kısa bir ömrü olan bir varlık her gün on bin defa gerçekleşen saldırılardan kendini nasıl ve ne ile koruyabildi? Bir mu’cize mi gerçekleşti? Yoksa bu savunma sistemleri ile beraber mi varlık sahasına çıkarıldı?
http://yaratiliskongresi.dpu.edu.tr/eng/assests/images/2.pdf
Sonuç olarak mevcut bilimsel verilere göre Yaratıcı olmadan ilk canlının oluşması ve hayatını devam ettirmesi imkansız.
Kaç kere ben ve diğerleri dedik, burada elle tutulur bir kanıt yok. Kendinizce bir denklem kurmuşsunuz ve burası "X" ise karşı taraf da "X" olmalı diyorsunuz.Arzu edenler linki inceleyebilir:
Siz mevcut kanıtlara hiçbir gerekçe göstermeden, neresi neden yanlış izah edemeden "kanıt yok" dediniz diye kanıtlar şıp diye kanıt olmaktan çıkmaz.Kaç kere ben ve diğerleri dedik, burada elle tutulur bir kanıt yok. Kendinizce bir denklem kurmuşsunuz ve burası "X" ise karşı taraf da "X" olmalı diyorsunuz.
Ortada bir kanıt yok çünkü. Kendinizce çıkarımlar yapmışsınız ve bunlara "kanıt" diyorsunuz. Kafanızda "Ahiret olmalı, ahiret olmazsa her şey boşa çıkıyor." diyorsunuz ve buna sözde kanıtlar sunuyorsunuz. Ortada çürütecek bir kanıt yok.Siz mevcut kanıtlara hiçbir gerekçe göstermeden, neresi neden yanlış izah edemeden "kanıt yok" dediniz diye kanıtlar şıp diye kanıt olmaktan çıkmaz.
Varsa bir itirazınız ilgili linkte yanlış olarak yazdığımız kısımları alıntılayarak gösteriniz de alem yiğit görsün.![]()
Ahiret olmazsa biz öldüğümüz anda yaptığımız şeyler anlamını yitirir.Ortada bir kanıt yok çünkü. Kendinizce çıkarımlar yapmışsınız ve bunlara "kanıt" diyorsunuz. Kafanızda "Ahiret olmalı, ahiret olmazsa her şey boşa çıkıyor." diyorsunuz ve buna sözde kanıtlar sunuyorsunuz. Ortada çürütecek bir kanıt yok.
Zaten böyle olacak. Burada 40 milyar dolarlık hayır dahi yapsanız ölünce ölmüş olacaksınız. Bu kadar.Ahiret olmazsa biz öldüğümüz anda yaptığımız şeyler anlamını yitirir.
Dünya kötü bir yer. İnsanoğlu da kötülüğe yatkın bir canlı. Dünyada cezasını çekti çekti, yoksa ilahi adalet bir hayalden ibarettir.Kötülük yapanın kötülüğü yanına kalır.
Dünyadaki tüm canlıların amacı yaşamaktır. Ardından Zamanı gelince ölmektir.Dünyanın var olma amacı canlıları yaşatıp yokluğa gitmelerini sağlamak olur.
Varoluşsal nihilizm görüşünü savunuyorum bu ve benzeri konularda. Bir sebep olmak zorunda değil.Var olmaya başlayan her şeyin nedeni vardır önermesini kabul etmiyorsak ahiret üzerine konuşmaya gerek yok zaten.
Seni tanımasam bu adam sapık derdim.Toprak anadır. Topraktan/çamurdan yaratılma, anadan doğma olarak algılanabilir. 'Topraktan geldik, toprağa döneceğiz' sözleri de önemli.
Yani hepimizi var eden anadır. Hem biyolojik anlamda, hem de mitolojik/kültürel anlamda.
Öldüğümüz zaman da, toprakta bir yarık açılır ve oraya yerleştiriliriz. O açılan yarıkta, anamızın yarığı/vajinası oluyor. Buradaki anayı, TANRIÇA olarak görün.
Toprakta bir yarık açıp içine yerleştirilmemizin nedeni de, yeniden doğma umudu. Ölünce tekrardan anamızın vajinasına giriyoruz ki, anamız sonra bizi yeniden doğursun.
Ölünce ölmüş oluruz, bu kesin ama böyle inançlarınız varsa, ''ölünce anamın amına gireceğim'' de diyebilirsiniz.
Keşke inançlı birisi olsam ya. Hakikaten süper bir şey.![]()
Çıkarımlarımda akla mantığa aykırı bir şey var mı?Ortada bir kanıt yok çünkü. Kendinizce çıkarımlar yapmışsınız ve bunlara "kanıt" diyorsunuz
Arzu edenler linki inceleyebilir:Dünyadaki tüm canlıların amacı yaşamaktır.