- Mesajlar
- 4,176
- Tepki puanı
- 2,324
- Düşünce
- Panteist
Tarihselcilik, adından da anlaşılacağı gibi ayetlerin tarihsel olayların neticesinde indiği görüşüne dayanarak o tarihlerde uygulanmasını, o tarihlerde kalmasını savunan bir görüştür.
En büyük sıkıntı da bu görüşün doğrudan değil, dolaylı yoldan yapılan bir çıkarım olmasıdır. Yani teolojik bir veriden yapılan çıkarımın subjektif olmasıdır. Elbette herkesin görüşü kendine ama doğrudan teolojik delile dayanmayan bir görüşün, teolojik olan emirleri kestirip atmak ciddî manada cesaret ister. Mühürlü olan bir fermanın, 3 ay geciktiğine binaen fermanın hükümlerinin geçersiz olduğunu söylemeye benzer.
Şimdi gelin sorular ışığında tarihselcilik görüşünü kurcalayalım:
1- Tarihselciliğe dair doğrudan teolojik bir deliliniz var mı?
2- Eğer amaç maksatsa oruç yerine su orucu tutabilir misiniz? Namaz kılmak yerine çeşitli hareketler yapabilir misiniz? Bu olayların tarihsel olup olmamasının nesnel ya da teolojik kriterleri var mı?
3- Tarihselcilik görüşüne ne kadar kendimizi kaptırabiliriz? Yani iş imanî boyutlara da ulaşabilir mi? Mesela cenneti ve cehennemi anlatan ayetler için ''O zamanki insanları düzen içinde tutmak için anlattı.'' deyip yalanlayabilir miyiz? Daha ılımlı bir deyişle müteşabih diyebilir miyiz? Bu boyutun sınırını belirleyen nesnel ya da teolojik bir delil var mı?
4- Eğer Kuran yalnızca o dönemki olaylar için indiyse bu dönemki olaylar için de bir şeylerin inmesi gerekmez mi? Bu dönemde inmesi gerekmiyorsa o dönemde inmesini gerektiren neydi?
5- Bu dönemde uygulanmıyor diyerek o sorunu çözmüş mü oluyorsunuz? Yoksa sadece bunun bir sorun olduğunu ifade etmiş mi oluyorsunuz? O halde hükümleri uygulamazken hükümlerinin evrensel olmadığına inandığınız bir Tanrı'ya 21. yüzyılda neden iman ediyorsunuz?
En büyük sıkıntı da bu görüşün doğrudan değil, dolaylı yoldan yapılan bir çıkarım olmasıdır. Yani teolojik bir veriden yapılan çıkarımın subjektif olmasıdır. Elbette herkesin görüşü kendine ama doğrudan teolojik delile dayanmayan bir görüşün, teolojik olan emirleri kestirip atmak ciddî manada cesaret ister. Mühürlü olan bir fermanın, 3 ay geciktiğine binaen fermanın hükümlerinin geçersiz olduğunu söylemeye benzer.
Şimdi gelin sorular ışığında tarihselcilik görüşünü kurcalayalım:
1- Tarihselciliğe dair doğrudan teolojik bir deliliniz var mı?
2- Eğer amaç maksatsa oruç yerine su orucu tutabilir misiniz? Namaz kılmak yerine çeşitli hareketler yapabilir misiniz? Bu olayların tarihsel olup olmamasının nesnel ya da teolojik kriterleri var mı?
3- Tarihselcilik görüşüne ne kadar kendimizi kaptırabiliriz? Yani iş imanî boyutlara da ulaşabilir mi? Mesela cenneti ve cehennemi anlatan ayetler için ''O zamanki insanları düzen içinde tutmak için anlattı.'' deyip yalanlayabilir miyiz? Daha ılımlı bir deyişle müteşabih diyebilir miyiz? Bu boyutun sınırını belirleyen nesnel ya da teolojik bir delil var mı?
4- Eğer Kuran yalnızca o dönemki olaylar için indiyse bu dönemki olaylar için de bir şeylerin inmesi gerekmez mi? Bu dönemde inmesi gerekmiyorsa o dönemde inmesini gerektiren neydi?
5- Bu dönemde uygulanmıyor diyerek o sorunu çözmüş mü oluyorsunuz? Yoksa sadece bunun bir sorun olduğunu ifade etmiş mi oluyorsunuz? O halde hükümleri uygulamazken hükümlerinin evrensel olmadığına inandığınız bir Tanrı'ya 21. yüzyılda neden iman ediyorsunuz?
Moderatör tarafından düzenlendi: